Guatr
Guatr, tiroid bezinin çeşitli sebeplerden dolayı büyümesidir. Tiroid bezi, boyunda Adem elmasının hemen altına yerleşmiş kelebek şeklinde hormon üreten bir bezdir. Tiroid hormonlarının normalden fazla salgılanmasına hipertiroidi, normalden az salgılanmasına ise hipotiroidi denir.
Guatr hastalığında tiroid bezi nodüllü veya nodülsüz olarak büyür.
SORULAR – CEVAPLAR
En sık sebebi iyot eksikliği olmakla birlikte ırsi faktörler, fiziksel ve çevresel faktörler guatrın oluşmasındaki nedenlerdir.
İyot içeren yiyeceklerin az olduğu bölgeler, kadın cinsiyet, hamilelik, menapoz dönemi, 40 yaş üstü ve bazı ilaçların kullanılması guatr hastalığı açısından risk faktörüdür.
Hipertiroidi dediğimiz fazla tiroid hormonun salgılandığı durumda genç hastalarda özellikle kilo kaybı, yaşlı hastalarda kalp çarpıntısı, terleme, ellerde titreme, sinirlilik, sıcağa karşı toleranssızlık, saçlarda incelme, dökülme ve ishal gibi şikayetlerle fark edilir.
Hipotiroidi yani tiroid hormonların az salgılandığı durum ise kilo artışı, vücutta şişkinlik, kabızlık, adet bozukluğu, saçlarda kalınlaşarak dökülmeler, ciltte kuruluk ve soğuğa karşı toleranssızlık gibi şikayetlerle fark edilir. Hipotiroidi hipertiroidiye göre daha sık görülmektedir.
Guatr hastalığı genellikle ağrı yapmaz ama çok büyüdüğünde öksürüğe, yutma ve nefes almakta güçlüğe neden olabilir.
Tiroid hastalıklarında meme kanseri veya kolorektal kanserdeki gibi bir erken tarama programı yoktur ancak rutin check-up yapılırsa burada kanda bakılan TSH ve tiroid ultrasonografisi ile tiroid hastalıklarının erken tanısı konulabilir.
Günümüzde daha güvenilir olan ultrasonografi tercih edilir.
USG’de kanser şüpheli nodül görülürse o zaman ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) yapılması önerilmektedir.
Bu durumda hasta takip altına alınarak nodülün boyutu ve USG’deki karakteri takip edilir. Eğer boyut ve karakterde değişim olursa o zaman ameliyat gündeme gelir.
Halk arasında zehirli guatr olarak bilinen hastalık aslında hipertiroididir. Herhangi bir nodülleşme yapmadan tümüyle tiroid bezinde büyüme (Basedow-Graves hastalığı) ile ortaya çıkabilen ya da aşırı hormon salgılayan sıcak nodüller şeklinde de ortaya çıkabilmektedir.
Nodüllerdeki riski tespit etmek için damardan verilen özel bir madde ile (radyoizotop) tiroid sintigrafisi çekilmektedir. Bu madde nodül tarafından tutulursa ‘sıcak’ tutulmazsa ‘soğuk’ ve nötr kalırsa ‘ılık’ nodül olarak adlandırılır.
Sıcak nodüller kanser riski taşımadığı için İİAB gerektirmemektedir.
Soğuk nodüller %5 kanser riski taşımaktadır.
Halk arasında atom tedavisi olarak bilinen radyoaktif iyot tedavisi hipertiroidide düşük dozda kullanılırken tiroid kanserinde daha yüksek dozda kullanılmaktadır.
Hipertiroidisi olan bir hastada eğer guatr varsa, tiroid bezinde şüpheli nodüller varsa ve ilaca yanıt alınamıyorsa o zaman ameliyat önerilmektedir.
Düşük doz verilen atom tedavisi sonrası hasta evine gidebilir ancak 1 hafta boyunca bebeklerden uzak durmalıdır. Kanser için verilen yüksek doz atom tedavisi sonrası hastanın 5 gün kurşun geçirmez özel odada kalması gerekmektedir.
Radyoaktif iyot tedavisi ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan hipertiroidi, tiroid kanseri ve selim karakterde olup ancak çapı giderek artarak boyun bölgesinde baskı yapan hastalarda tedavi seçeceği cerrahi olmalıdır.
Tiroid bezinde birden çok nodülün olması anlamına gelmektedir. Küçük olan nodüllerde 6-12 ayda bir tiroid hormon testleri ve USG ile takip önerilmektedir.