Safra Kesesi Polipleri
Polip, burun delikleri, soluk borusu, yemek borusu, mide, bağırsaklar, safra yolları gibi içi boşluklu organların içteki tabakasından organın boşluğuna doğru büyüyen tüm anormal doku çıkıntılarına verilen ortak isimdir. Bu nedenle polip terimi, büyüyen anormal dokunun selim veya habis olduğunu tanımlamaz ve sadece görsel bir tanımdır. Polipler yüzeyden kabarık fakat düz, tepe, mantar gibi farklı şekillerde görülebilirler.
Bu tanıma uygun olarak, safra kesesi içinde safra kesesi duvarının iç yüzeyinden kaynaklanan ve boşluğa doğru çıkıntı şeklinde uzanan anormal doku parçasına safra kesesi polipi denir.
Safra kesesi polipleri genellikle herhangi bir şikayete yol açmazlar ve başka nedenlerle yapılan incelemeler sırasında tesadüfen saptanırlar.
Safra kesesi poliplerinin büyük bir kısmı kolesterol polipleridir. Kolesterol polipleri kansere dönüşme riski taşımazlar ancak safra kesesi taşı gibi davranırlar.
Tanı sırasında 10 mm veya daha büyük olan ya da takip sırasında büyüyen safra kesesi poliplerine cerrahi tedavi önerilir.
SORULAR – CEVAPLAR
Safra kesesi poliplerinin toplumdaki sıklığı, belirgin farklılıklar göstermekle birlikte %0.3-10 arasındadır.
Evet. Hatta kişilerin önemli bir kısmında polipleri çok sayıdadır.
Safra kesesi polipleri, neoplastik yani tümör niteliği taşıyan veya neoplastik olmayan tipte olabilir. Tümör niteliği taşıyanlara gerçek polip de denir. Bunlar da yine kendi içlerinde selim ve habisolarak ikiye ayrılır. Selim olan neoplastik poliplerin büyük bir kısmı “adenom” tipindedir. Adenomların kansere dönüşme riski mevcuttur. Habis olan neoplastik poliplere ise safra kesesi kanseri adı verilir.
Ne yazık ki güncel tanı yöntemleri ile bir safra kesesi polipinin yukarıda bahsi geçen polip tiplerinden hangisi olduğunu kesin olarak belirlemek mümkün değildir. Bunu kesin olarak anlamanın tek yolu safra kesesini ameliyatla çıkartmak ve patolojik incelemeye göndermektir.
Yukarıda bahsi geçen neoplastik ya da gerçek poliplerin kansere dönüşme potansiyeli mevcuttur. Hatta bu tip polipler üzerlerinde kanser odağı barındırıyor dahi olabilirler.
Hayır. Buna dair hiçbir kanıt yoktur.
Safra kesesi poliplerine özgü bir şikayet veya bulgu yoktur. Çoğu zaman, kişide herhangi bir şikayete yol açmazlar. Ancak bazı polipler, özellikle safra kesesi kanalına yakın yerleşimli olanlar, safra kesesi kanalını tıkayarak safra kesesi taşlarına benzer şikayetlere yol açabilirler.
Safra kesesi poliplerinin teşhisinde ve takibinde ultrasonografi genellikle tek başına yeterlidir. Ancak, safra kesesi poliplerinin habis yani kanser olma şüphesi mevcut ise BT (Bilgisayarlı Tomografi) ve MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi görüntüleme yöntemlerinden de faydalanmak gerekir. Safra kesesi polipleri, başta safra taşı hastalığı olmak üzere, başka nedenlerle yapılan safra kesesi ameliyatını takiben yapılan patolojik incelemede tesadüfen de saptanabilirler.
Hayır. Safra kesesi poliplerinde ameliyat kararı için en önemli neden kanser şüphesidir. Safra kesesi poliplerinde bu açıdan tehlike alarmı veren en önemli bulgu polipin boyutudur. Neredeyse tüm güncel kılavuzlar, 10 mm ve daha büyük poliplerin riskli kabul edilmesini ve ameliyat edilmesini önerirler.
Eğer safra kesesi kanseri şüphesi mevcutsa mutlaka ileri görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Tümörü daha iyi değerlendirmek için BT veya MR çekilir.
Tek tedavi seçeneği cerrahidir. Cerrahi yolla safra kesesi bütünüyle çıkartılır. Bu işleme “kolesistektomi” adı verilir. Kanser şüphesinin düşük olduğu durumlarda ameliyat kapalı olarak (laparoskopik) yapılır. Kanser şüphesinin yüksek olduğu durumlarda ise açık cerrahi ön plandadır.
Evet. Öncelikle bu ameliyatlarda onkolojik cerrahinin tüm prensiplerine riayet edilir diğer bir deyişle safra kesesi herhangi bir zarar verilmeden ve etrafa bulaştırılmadan çıkartılır. Cerrah çıkardığı safra kesesini elleriyle ve gözleriyle inceler. Eğer polipte kanser olduğundan şüpheleniyorsa, numuneyi donuk kesit incelemeye gönderir. Donuk kesit inceleme, numunenin patologlar tarafından hızlıca değerlendirilmesini sağlayan bir uygulamadır. Eğer polipte gerçekten kanser mevcut ise, cerrahinin büyütülmesi gerekebilir.
Bu durumda, “radikal kolesistektomi” işlemine dönmek gerekebilir. Radikal kolesistektomi, safra kesesine ek olarak karaciğerin safra kesesine komşu olan kısmının ve bölgesel lenf bezlerinin de çıkartılmasını tanımlar.
Eğer kanser safra kesesi duvarı içindeki derin katmanları istila etmişse yukarıda bahsedilen radikal kolesistektomi işleminin uygulanması gerekir. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için lütfen Safra Kesesi Kanseri sayfasını ziyaret edin.
Hekimin belirlediği aralıklarla ve ultrasonografi ile takip uygulanır.