Adres: Darüşşafaka Büyükdere Caddesi No:40, 34457 Sarıyer/İstanbul
Telefon: (0532) 486 66 78
Adres: Altunizade, Yurtcan Sokağı No:1, 34662 Üsküdar/İstanbul
Telefon: (0532) 486 66 78
Safra Yolları Kanseri
Safra yolu kanseri nadir görülen kanser tiplerinden biridir. Safra yolu kanserinin belirtileri, tanısı ve tedavisi kanserin safra ağacındaki yerleşim yerine göre değişir. Bu kanser tipinde tek etkili tedavi seçeneği cerrahidir.
Safra yolları tıpkı dev bir çınar ağacına benzer. Bu ağacın küçük ve orta boy dalları karaciğerin içinde, büyük dalları ve gövdesi karaciğerin dışında yerleşiktir. Safra kesesi de safra ağacının karaciğer dışında yerleşik olan kısmının bir parçasıdır.
Safra yolu kanserlerinin oldukça büyük bir kısmı, safra kanallarını oluşturan ve kolanjiyosit adı verilen hücrelerden kaynak alır. Kolanjiyositlerden kaynaklanan kanserlere kolanjiyoselüler karsinom (kolanjiyokarsinom) adı verilir. Safra yolu kanserleri, yerleşim yerlerine göre dörde ayrılabilir: Karaciğer içinde yerleşik olanlar (intrahepatik kolanjiyokarsinom), karaciğer dışında ve karaciğere yakın bölgede yerleşik olanlar (hiler kolanjiyokarsinom), safra kesesi kanseri, karaciğer dışında ve karaciğere uzak bölgede yerleşik olanlar (distal kolanjiyokarsinom).
Safra yolu kanseri gerek ülkemizde gerekse dünyada nadir görülen kanser tiplerinden biridir. Safra yolu kanseri gelişimi riskini artırdığı bilinen en önemli faktör safra yolunda sürekli ve yaygın iltihabi süreç ile seyreden hastalıklardır.
- Safra Yolları Kanseri’nin Belirtileri Nelerdir?
- Safra Yolları Kanseri’nin en önemli belirtileri nelerdir? İnceleyin.
- Safra Yolları Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
- Safra Yolları Kanseri tanısı nasıl konur? Bilgi edinin.
- Safra Yolları Kanseri’nin Evreleri Nelerdir?
- Safra Yolları Kanseri’nin tüm evreleriyle ilgili detaylı bilgi edinin.
- Safra Yolları Kanseri Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- Safra Yolları Kanseri ameliyatı, robotik ve laparoskopik cerrahi hakkında bilgi edinin.
Safra Yolları Kanseri’nin Belirtileri Nelerdir?
Karaciğer içinde yerleşik olan safra yolu kanserleri, ne yazık ki erken dönemlerde genellikle hiçbir şikayete yol açmazlar.
Karaciğer içinde yerleşik olan safra yolu kanserleri, ne yazık ki erken dönemlerde genellikle hiçbir şikayete yol açmazlar.
Şikayetler ortaya çıktığında kanser sıklıkla ileri bir evreye ulaşmıştır. Safra yolu kanserinde en sık rastlanan şikayetler kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı ve sarılıktır.
Karaciğer dışında yerleşik olan kanserlerde ise en önemli belirti sarılıktır. Tümörün safra yolunu tıkaması sonucunda safra akamaz ve karaciğerde birikir, bunun sonucunda da tıkanma sarılığı meydana gelir. Sarılık henüz ortaya çıkmadan önce hastaların bir kısmı kaşıntıdan şikayet edebilirler. Kaşıntı safra tuzlarının cilt altında birikimine bağlıdır ve vücutta yaygın olarak hissedilir.
Safra Yolları Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Safra yolu kanseri gelişimi açısından topluma göre daha yüksek riske sahip olan bireylerin düzenli aralarla takip edilmesi sayesinde hastalık erken dönemde teşhis edilebilir.
Safra yolu kanseri teşhisinin belkemiğini radyolojik tetkikler yani görüntüleme yöntemleri oluşturur. Tıkanma sarılığı olan hastalarda genellikle ilk tercih inceleme ultrasonografidir. Tümörden şüphelenildiği durumlarda ise genellikle MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve MRKP (Manyetik Rezonans KolanjiyoPankreatografi) gibi ileri düzey tanı yöntemlerine başvurulur. Karaciğer dışında yerleşik kolanjiyokarsinomlarda tercih edilen diğer tanı yöntemleri arasında EUS (Endoskopik UltraSonografi) ve ERKP (Endoskopik Retrograt KolanjiyoPankreatografi) yer alır. Safra yolu kanseri ile ilgili ciddi şüphe oluşan hastalarda ise hastalığı evrelemek amacıyla BT veya PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) kullanılır.
Klinik muayene: Hekim hastanın tıbbi hikayesini ve geçmişini ayrıntılı olarak inceler ve fizik muayene yapar.
Görüntüleme yöntemleri: Tıkanma sarılığı olan hastalarda genellikle ilk tercih inceleme ultrasonografidir. Tümörden şüphelenildiği durumlarda ise genellikle MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve MRKP (Manyetik Rezonans KolanjiyoPankreatografi) gibi ileri düzey tanı yöntemlerine başvurulur. Karaciğer dışında yerleşik kolanjiyokarsinomlarda tercih edilen diğer tanı yöntemleri arasında EUS (Endoskopik UltraSonografi) ve ERKP (Endoskopik Retrograt KolanjiyoPankreatografi) yer alır. Safra yolu kanseri ile ilgili ciddi şüphe oluşan hastalarda ise hastalığı evrelemek amacıyla BT veya PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) kullanılır.
Laboratuvar testleri: Genellikle teşhis aşamasında değil, tedavi ve takip aşamasında değerlidirler.
Biyopsi ve patolojik inceleme: Safra yolu kanserlerinin tanısında biyopsinin yeri oldukça sınırlıdır. Bunun iki önemli nedeni vardır. Birincisi, safra yollarından biyopsi alınması kolay bir işlem değildir ve biyopsi işlemi tümörün diğer dokulara ekilimine neden olabilir. İkincisi de, biyopsilerin yanlış negatiflik riski mevcuttur. Diğer bir deyişle, kanser olduğu halde patolojik incelemede kanser olmadığı söylenebilir. Bu nedenle, ileri görüntüleme yöntemleri ile safra yolu kanserinden şüphenilen hastalar cerrahi tedavi adayıdırlar. Biyopsi sadece cerrahi tedavi olabilecek evreyi aşmış olan hastalarda uygulanır.
Safra Yolları Kanseri’nin Evreleri Nelerdir?
Evrelemede hastalığın kaynak aldığı bölgede ne kadar ilerlediği ve uzak organlara yayılıp yayılmadığı değerlendirilir.
Evreleme, görüntüleme yöntemlerindeki bulgulara göre yapılır. Safra yolu kanserinin hangi evrede olduğunu belirlemek yani kaynak aldığı bölgede çevresini ne düzeyde istila ettiğini, lenf bezlerine veya uzak organlara yayılıp yayılmadığını belirlemek uygun tedavi şemasını belirlemek açısından elzemdir.
Hastalığın evrelenmesi için yine en sık görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Bunlar arasında en sık tercih edilenler BT, MR ve PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) gibi yöntemlerdir.
Safra yolu kanseri teşhisini takiben yapılacak ilk iş hastalığın evresinin belirlenmesidir. Teşhis için yapılan tetkikler genellikle evreleme için de yeterli olur ancak bazen PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) gibi ek incelemelere ihtiyaç duyulabilir. Evrelemede hastalığın kaynak aldığı bölgede ne kadar ilerlediği ve uzak organlara yayılıp yayılmadığı değerlendirilir.
Safra Yolları Kanseri Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Safra yolu kanseri için uygulanan ameliyatlar tüm karın ameliyatları içinde en zor ve karmaşık olan ameliyatlarından biridir ancak donanımlı ve tecrübeli merkezlerde, tecrübeli ekipler tarafından yüksek başarı ile gerçekleştirilebilmektedir.
Safra yolu kanserinin tek etkili tedavisi cerrahi tedavidir. Uzak organlara yayılımın gözlenmediği tüm hastalar cerrahi tedavi için olası adaydır. Safra yolu kanserinin tedavisinde kullanılan diğer tedavi yöntemleri kemoterapi, radyoterapi ve karaciğer naklidir.
Safra yolu kanseri cerrahisi oldukça karmaşık ve zor bir cerrahidir. Yapılan birçok bilimsel çalışma, karaciğer kanseri cerrahisinin sonuçlarını etkileyen en önemli iki unsurun sağlık merkezinin ve cerrahi ekibin tecrübesi ve donanımı olduğunu, bu koşullarda uygulanan safra yolu kanseri cerrahisinin yüz güldürücü sonuçlara sahip olduğunu göstermiştir. Safra yolu kanseri tedavisi sonrasındaki yaşam beklentisini belirleyen en önemli unsurlar hastalığın evresi ve cerrahi tedavinin başarısıdır. Ne olursa olsun, cerrahi alanındaki gelişmeler ve güçlü tedavi seçenekleri sayesinde, safra yolu kanseri artık eskiye kıyasla çok daha iyi tedavi edilebilmektedir.
Tüm tedavi seçeneklerinin özellikleri, faydaları ve zararları hastaya ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Hasta ve hastalık ile ilgili özellikleri dikkatlice değerlendirdikten sonra hekim, her hastayı ona özel olarak en uygun olan tedavi seçeneğine yönlendirecektir. Hekimin bu noktada göz önünde bulundurduğu kriterler şunlardır:
- Genel sağlık durumu
- Mevcut yandaş hastalıklar (kalp, akciğer, karaciğer hastalıkları gibi)
- Hastalığın evresi
- Hastalığın cerrahi tedaviye uygun olup olmadığı
- Tedavilerin olası yan etkileri
Safra yolu kanseri cerrahisinde ne yapılır?
Safra yolu kanserinin yerleşim yerine göre cerrahi tedavi şekli değişir. Karaciğer içinde yerleşik safra yolu kanserleri (intrahepatik kolanjiyokarsinom) tıpkı karaciğer kanserleri gibi tedavi edilir yani kanserin bulunduğu karaciğer bölümü cerrahi yolla çıkartılır. Karaciğer dışında ve karaciğere yakın bölgede yerleşik safra yolu kanserlerinde (hiler kolanjiyokarsinom) ise karaciğer dışındaki safra yolları ile birlikte karaciğerin bir bölümünü de çıkartmak gerekir.
Kanser karaciğer dışındaki safra yollarında olduğu halde karaciğerin de bir bölümünün çıkartılmasının iki nedeni vardır. Birincisi, kanser hemen bitişiğindeki karaciğer bölümünü istila etmiş olabilir. İkincisi, bir karaciğer bölümünün safra kanalını çıkartırsanız o karaciğer bölümünü de çıkartmanız gerekir; zira, safrasını akıtamayan bir karaciğer dokusu zaman içinde işlevini ve canlılığını yitirir.
Günümüz cerrahi teknikleri ile karaciğer kanseri cerrahisi artık son derecede başarılı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ancak cerrahi tedavi ile ilgili en önemli endişe, kanserli karaciğer kısmı çıkartıldıktan sonra geride kalan karaciğer dokusunun yetersiz kalmasıdır; bu da karaciğer yetmezliği ve hastanın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabilir.
Karaciğer dışında ve karaciğere uzak bölgede yerleşik olan safra yolu kanserlerinin (distal kolanjiyokarsinom) tedavisi ise diğer iki tipten tamamen farklıdır. Bu kanserlerin cerrahisi pankreas başı kanserlerinde uygulanan cerrahiye benzer. Genellikle Whipple ameliyatı denilen ameliyat uygulanır. Bu ameliyatta safra yolunun karaciğer dışında kalan kısmı, pankreas başı ve onikiparmak bağırsağı ile birlikte bir bütün olarak çıkartılır.
Safra yolu cerrahisine bağlı sorunlar nelerdir?
Safra yolu cerrahisi ile ilişkili sorunlar nispeten sıktır çünkü safra yolu ameliyatları, daha önce de bahsi geçtiği üzere, büyük ameliyatlardır. Bu sorunlardan bazıları ciddi sonuçlar doğurabilir. Ancak cerrahi teknolojinin ve biliminin gelişmesi ile birlikte bu sorunlarla çok daha başarılı şekilde baş edilebilmektedir. Nitekim, yapılan bilimsel çalışmalarda, tecrübeli ve donanımlı sağlık merkezlerinde, karaciğer-safra yolları ve pankreas cerrahisinde özelleşmiş cerrahi ekiplerce gerçekleştirildiğinde pankreas cerrahisinin sonuçlarının belirgin ölçüde daha iyi olduğu gösterilmiştir. Safra yolu cerrahisi geçirecekseniz, sorumlu cerrahla ameliyatın faydaları ve riskleri konusunda ayrıntılı olarak konuşmalısınız.
SORULAR – CEVAPLAR
Safra yolları tıpkı dev bir çınar ağacına benzer. Bu ağacın küçük ve orta boy dalları karaciğerin içinde, büyük dalları ve gövdesi karaciğerin dışında yerleşiktir. Safra kesesi de safra ağacının karaciğer dışında yerleşik olan kısmının bir parçasıdır. Safra ağacının son kısmına yani ağacın gövdesine ana safra kanalı (koledok) adı verilir. Ana safra kanalı, pankreasın kanalı ile birleşerek onikiparmak bağırsağına açılır. Safra ağacının yegane görevi, karaciğerde üretilen safranın onikiparmak bağırsağına ulaştırılmasıdır.
Safra yolu kanserlerinin oldukça büyük bir kısmı, safra kanallarını oluşturan ve kolanjiyosit adı verilen hücrelerden kaynak alır. Kolanjiyositlerden kaynaklanan kanserlere kolanjiyoselüler karsinom (kolanjiyokarsinom) adı verilir.
Safra yolu kanserleri, yerleşim yerlerine göre dörde ayrılabilir:
1. Karaciğer içinde yerleşik olanlar (intrahepatik kolanjiyokarsinom)
2. Karaciğer dışında ve karaciğere yakın bölgede yerleşik olanlar (hiler kolanjiyokarsinom)
3. Safra kesesi kanseri
4. Karaciğer dışında ve karaciğere uzak bölgede yerleşik olanlar (distal kolanjiyokarsinom)
Safra yolu kanseri ameliyatı ağır bir cerrahidir ancak bunun safra yolu kanseri gibi çok ciddi ve ölümcül olabilen bir hastalık için yapıldığı unutulmamalıdır. Konuyla ilgili yapılan hemen her bilimsel çalışmada varılan ortak nokta, safra yolu kanseri cerrahisinin tecrübeli ve donanımlı merkezlerde tecrübeli karaciğer-safra yolları ve pankreas cerrahisi ekiplerince düşük bir risk ile uygulanabildiğidir. Safra yolu kanseri cerrahisi uygulanan merkezlerde sadece tecrübeli bir cerrahi ekibinin bulunması yeterli değildir aynı zamanda bu konuda tecrübeli Anestezi, Yoğun Bakım, Girişimsel Endoskopi ve Girişimsel Radyoloji ekiplerinin de olması gerekir. Böyle merkezlerde hem ameliyata bağlı sorun çıkma olasılığı azdır hem de ortaya çıkan sorunlarla başarılı bir şekilde mücadele edebilme şansı fazladır.
Safra yolu kanseri gelişimi açısından topluma göre daha yüksek riske sahip olan bireylerin düzenli aralarla takip edilmesi sayesinde hastalık erken dönemde teşhis edilebilir. Ancak bunun dışındaki bireylerde genellikle erken teşhis nadirdir.
Safra yolu kanserlerinde tek etkili tedavi cerrahidir. Bu nedenle hastayı, eğer değilse bile, bir cerrahi adayı haline getirmek için azami gayret gösterilmelidir.
Bizim önerimiz her zaman bilimsel kanıtlar ışığında belirlenen seçenekler olacaktır. Safra yolu kanserinde her hastaya özel en iyi tedavi şemasının hangisi olduğunu belirlemenin en iyi yolu multidisipliner toplantılardır. Multidisipliner toplantılar, safra yolu kanseri tedavisinde rol alan ilgili tüm branş hekimlerinin bir araya gelerek hastaların tıbbi verilerini inceledikleri, tartıştıkları ve böylece en uygun tedavi şemasına karar verdikleri toplantılardır.
Ne yazık ki bu soru çok sık karşılaşılan bir sorudur. Hastalar bu soruyu bazı haklı nedenlerle soruyor olsa da, yaşam beklentisini belirleyen sayısız faktör olduğu için net bir cevap vermek zaten mümkün değildir. Aynı tip ve aynı evredeki kansere ve benzer tıbbi özelliklere sahip kişilerin tedavi yanıtı ve yaşam beklentileri farklı olabilir. Ancak yaşam beklentisini belirleyen en önemli unsurun siroz varlığı ve hastalığın evresi olduğu söylenebilir.
Cerrahi tedavi sonrasındaki iyileşme süreci oldukça değişkendir çünkü burada birçok faktör devreye girer. Hastanın genel sağlık durumu ve yandaş hastalıkları, ameliyat öncesindeki beslenme durumu, safra yolu kanserinin evresi, yapılan ameliyatının tipi, ameliyatın hangi yöntemle yapıldığı (açık veya kapalı cerrahi), ameliyata bağlı herhangi bir sorunun ortaya çıkıp çıkmadığı, vs. gibi birçok faktör hastanın iyileşme sürecini belirgin ölçüde etkiler.
Ameliyata bağlı ciddi bir sorunla karşılaşılmayan hastalar genellikle 7-10 gün içinde taburcu olurlar.
Hastalar taburculuk sonrasında genellikle kendi ihtiyaçlarını (yemek, tuvalet, banyo gibi) karşılar halde olurlar. Hastaların büyük bir kısmı 6-8 haftalık süre içinde eski hayatlarına büyük ölçüde dönmüş olurlar.
Büyük ölçüde evet. Safra yolu kanseri tedavisi uzun, zor ve yorucu bir süreçtir. Ancak insan bedeni mükemmel bir iyileşme ve uyum sağlama gücüne sahip olduğu için, belli bir süre sonra hastalığın ve tedavisinin getirdiği zihinsel ve fiziksel travmayı atlatacak ve yeni duruma uyum sağlayacaktır.
Bu süreç genellikle aylar sürer. Şunu söyleyebiliriz ki günümüzde safra yolu kanseri nedeniyle tedavi gören ve sonrasında normal hayatına devam eden birçok hasta vardır.
Cerrahi tedavi: Cerrahi tedavinin şeklini, kanserin yerleşim yeri ve yaygınlığı belirler. Karaciğer içinde yerleşik kanserlerde kanserli karaciğer kısmı temiz sınırlarla çıkartılır. Karaciğer dışında ve karaciğere yakın bölgede yerleşik olan kanserlerde ise karaciğer dışında kalan tüm safra yolları ve karaciğerin bir kısmı çıkartılır. Buna karşın, karaciğerin dışında ve karaciğere uzak bölgede yerleşik safra yolu kanserlerinde tedavi biraz daha farklıdır. Bu kanserler tıpkı pankreas başı kanseri gibi tedavi edilirler. Diğer bir deyişle, safra yollarının alt kısmı pankreas başı ve onikiparmak bağırsağı ile birlikte bir bütün olarak çıkartılır. Bu ameliyat Whipple ameliyatı olarak bilinir.
Kemoterapi: Cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ameliyat sonrasında ve cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalarda uygulanır. Başlangıçta cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalar kemoterapiye iyi yanıt verip cerrahi adayı haline gelebilirler; bu nedenle, bu hastalar bu açıdan aralıklı olarak değerlendirilirler.
Radyoterapi: Işın ya da şua tedavisi, cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ameliyat sonrasında ve cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalarda kemoterapi ile birlikte uygulanabilir ancak etkisi düşüktür.
Karaciğer nakli: Seçilmiş hastalarda bir tedavi seçeneği de karaciğer naklidir. Ancak hastanın birçok kriteri doldurması gerekir.
Safra yolu kanseri gelişimi riskini artırdığı gösterilen birçok faktör mevcuttur. Ancak safra yolu kanserlerinin büyük bir kısmı altta yatan bir risk faktörü olmaksızın gelişirler. Bu risk faktörlerinden biri veya birkaçına sahip olmanız safra yolu kanserine yakalanacağınız anlamına gelmediği gibi, bu risk faktörlerinden hiçbirine sahip olmamanız da safra yolu kanserine yakalanmayacağınızı garanti etmez. En önemli risk faktörleri şunlardır:
1. Kronik hepatit C enfeksiyonu
2. Primer sklerozan kolanjit
3. Rekürren piyojenik kolanjit
4. Safra taşları
5. Safra yolu kistleri
6. Safra yolu parazitleri
7. Safra yollarının selim tümörleri
Evet. Kapalı cerrahi ile ilgili tecrübenin artması ve önemli teknik gelişmeler kaydedilmesi ile birlikte kapalı robotik safra yolları kanseri ameliyatları giderek artan oranda uygulanmaya başlanmıştır. Ancak bu ameliyatların çoğu teknik açından zor ameliyatlardır ve kapalı ameliyatlar içinde ileri düzey kabul edilen ameliyatlardır.
Evet, Biz ekip olarak mümkün olan her durumda, belirgin avantajları nedeniyle, laparoskopik ya da robotik safra yolları kanseri ameliyatlarını tercih ediyoruz.
Safra yolu kanseri tedavisinde rol alan branşlar şunlardır:
Cerrahi uzmanı: Karaciğer cerrahisi Genel Cerrahi branşının ilgi alanı içinde yer alır. Ancak karaciğer, safra yolları ve pankreas cerrahisi teknik açıdan ciddi donanım ve tecrübe gerektirdiği için, bazı ülkelerde “Karaciğer, Safra Yolları ve Pankreas Cerrahisi (Hepatopankreatobiliyer Cerrahi)” ayrı bir alt birim olarak tanımlanmıştır ve bu birimin ameliyatları bu konuda uzmanlaşmış cerrahlar tarafından donanımlı merkezlerde gerçekleştirilirler.
Gastroenteroloji uzmanları: Safra yolu kanseri hastalığının teşhis ve tedavi sürecinde Gastroenteroloji uzmanları büyük rol oynarlar.
Tıbbi Onkoloji uzmanları: Klasik kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, imünoterapi gibi sistemik tedavi seçenekleri Tıbbi Onkoloji uzmanları tarafından uygulanırlar.
Radyasyon Onkolojisi uzmanları: Şua tedavisini uygulayan uzmanlardır.
Karaciğer nakli ekibi: Karaciğer nakli bu konuda özelleşmiş cerrahi uzmanları tarafından yine bu konuda özelleşmiş merkezlerde yapılır.
Evet. Günümüzdeki tedavi seçenekleri sayesinde safra yolu kanserinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu nedenle, safra yolu kanseri eskiden düşünüldüğü kadar çaresiz bir kanser tipi değildir.
Unutulmaması gereken nokta, uzun soluklu veya kalıcı şifa için tek etkili tedavi cerrahidir.
“Güçlü olmanız gerektiği ana gelene kadar, siz bile ne kadar güçlü olabileceğinizi tahmin edemezsiniz.” İnsanlar kanser haberi karşısında şok olsa da, zaman içinde bununla mücadele etmeyi öğrenir ve çoğu zaman da çok iyi başarır. Ancak, bununla mücadele edemeyeceğinizi düşünüyorsanız, psikolojik destek almanızı şiddetle öneririz; zira, tedavi sürecinde sadece fiziksel açıdan değil aynı zamanda zihinsel açıdan da iyi durumda olmanız tedavi sonuçları açısından oldukça önemlidir.
Artı İstanbul Cerrahi Grubu bünyesindeki Karaciğer, Safra Yolları ve Pankreas Cerrahisi ekibi bu konuda özelleşmiş hekimler tarafından oluşturulmuştur. Bizim uygulamamızda, tüm safra yolu kanseri tanısı alan hastalar tedavi öncesinde ve sonrasında multidisipliner toplantılarda yani tümör konseylerinde değerlendirilir.
Buna rağmen, biz hastalarımızın ikinci bir görüş alma konusundaki isteklerini olumlu karşılıyor ve destekliyoruz.
Kanserli dokuların cerrahi yolla tamamen temizlenmesi dışındaki tedavilerle safra yolu kanserinde uzun soluklu veya kalıcı şifa şansı elde edebilme şansı yoktur. Dolayısıyla, cerrahi dışı tedavi seçenekleri hastanın yaşam süresine ve kalitesine belirgin katkı sağlayabilir ancak bu katkı uzun soluklu ve kalıcı olmaz.
Kemoterapi hastaların neredeyse hepsine gereklidir. Buna karşın, şua tedavisi sadece bazı hastalarda uygulanır.
1. Hepatit C enfeksiyonu mevcutsa tedavi edilmesi
2. Safra yolu kistlerinin zamanlı tedavisi
3. Primer sklerozan kolanjit ve rekürren piyojenik kolanjitte yakın takip ve zamanlı müdahale
4. Safra taşlarının tedavisi
Safra yollarında ortaya çıkan bazı selim tümörler (adenomlar) zaman içinde kansere dönüşebilirler. Bununla birlikte, safra yolunun selim tümörleri de kanserleri gibi nadirdir.